Mehmet Uçum Kürt Sorununu Değerlendirdi
Mehmet Uçum, Kürt meselesinin artık bir sorun olarak değil, devlet ile Kürtler arasında bir konu olarak değerlendirildiğini belirtti. Silah bırakma çağrısının şartsız olması gerektiğini vurguladı.
Mehmet Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, "Birileri sanki Kürtler sorunmuş gibi 'Kürt sorunu' demeye devam ediyor. Ancak günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından Türkiye'nin Kürtleri için bir 'Kürt sorunu' teşhisi yoktur. Kırk yıllık terör sorunu ise sadece Türkiye'nin Kürtlerini değil bölgedeki bütün Kürtleri istismar eden emperyalist bir operasyondur ve asla 'Kürt sorunu' olarak tarif edilemez" dedi.
Uçum, sosyal medya hesabından 'Devlet ve Kürtler' başlığıyla bir yazı yayımladı. Uçum, "Türkiye'de Devlet ile Kürtler arasındaki gündem, Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetimlerinde 'mesele' olmaktan çıkmaya başladı ve giderek 'konu'ya dönüştü. Meseleden konuya geçişin halen devam ettiği de söylenebilir. Ancak 'sorun değil konu' bakışı Devletin egemen yaklaşımı haline geldi. Bazıları 'Kürt sorunu' ifadesini kimlik siyaseti üzerinden Türkiye'nin bütünlüğünü hedef almak için kullanıyor. Birileri de sanki Kürtler sorunmuş gibi 'Kürt sorunu' demeye devam ediyor" şeklinde konuştu.
Mehmet Uçum, Devletin Kürtlerle ilişkisinin 'sorunlar' değil 'konular' olarak tanımlanabileceğini ifade etti. Uçum, bu konuların başlıcaları arasında ayrılıkçı eğilimlerin kökten yok edilmesi, Türk milletinin tüm unsurları ile Kürtlerin Türkiye'nin demokratik ilerlemesi konusunda sorumluluk alması ve Kürtçenin özgürlüğünün güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Uçum ayrıca, "Silah bırakma çağrısı şartsız olmalıdır ve şartsız olacaktır. Başka türlüsünün kabul edilmesi mümkün değildir" dedi.
Mehmet Uçum, "Türk milleti ve Türk vatandaşlığı isimlerinin kapsayıcı içerikleri herkes tarafından daha çok fark edildiğini ve benimsendiğini vurguladı. Hukuk sistemimizin Türk vatandaşlığını etnik ya da dini bir bağ değil hukuki bağ olarak düzenlediğini söyledi. Uçum, Kürtlerin bu ülkenin gerçek eşit vatandaşı olduğuna dair herhangi bir engel olmadığını, bu duygu ve kavramların toplumda daha fazla yer bulduğunu aktardı. Son olarak, terörsüz Türkiye'nin bir sonuç değil başlangıç olduğunu belirterek yeni bir dönemin başlayacağını ifade etti.